Kardiyovasküler Hastalıklar hakkında

Bugün dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok ölüme ve sakatlığa neden olan, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen ve sağlık harcamalarında en büyük payı alan en önemli halk sağlığı sorununu bulaşıcı olmayan hastalıklar oluşturmaktadır.

Bulaşıcı olmayan hastalıklar içerisinde, kalp ve damar hastalıkları tüm ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almakta, özellikle iskemik kalp hastalıkları ve serebrovasküler hastalıklar ilk iki ölüm nedenini oluşturmaktadır. Kalp ve damar hastalıklarının küresel ölçekte uzun bir süre daha bir numaralı ölüm sebebi olmaya devam edeceği tahmin edilmektedir.

Ülke genelinde yılda 420 bin civarında koroner olay meydana gelmekte, bunlardan 120 bini kronik kalp hastalığı (KKH) bilinen hastalarda akut olayın tekerrür etmesini, 180 bini yeni akut koroner sendromu, 120 bini de sağlıklı görünen kişilerde “sessiz” gelişme diye nitelenebilecek ve kadınlarımızda sık olarak rastlanan yeni kronik KKH’yi temsil etmektedir.2

Yılda 300 bin yeni ve yeniden koroner olay sonucu gelişen yıllık yaklaşık 95 bin ölüm, ani kalp krizi ve akut koroner sendromda bir yıllık mortalite olarak %32’ye karşılık gelmektedir. Kırk yaş ve üzeri nüfusun bir yıldaki artışına denk gelen 50-65 bine yakın KKH’li kişi de hesaba katılınca, toplam koroner hasta sayısı yılda 140 bin kadar artmaktadır.2

Hipertansiyon, dünya çapında her yıl 7,5 milyon ölüme neden olmaktadır.3

Bu, dünya üzerindeki tüm ölüm nedenlerinin yaklaşık 13%’ünü oluşturmaktadır.3

Türkiye’de her 10 kişiden 3’ü hipertansiyon hastasıdır ve tedavi gören hastaların %46’sında kan basıncı kontrol altında değildir.4

Hipertansiyonun kontrol altına alınması ile önlenen ölüm sayıları, tüm ölümlerin %25’ini* oluşturmaktadır.5

Tansiyon kontrolünün başlangıçta daha sık olmak üzere, 3-6 ayda bir yapılması önerilmektedir.6

*Önlenebilir hastalıklar içerisinde

Referanslar